Dağlar gibi dimdik durur, çağlayanlar gibi fokur fokur kaynar Müslüman’ın yüreği. “Kalk ve uyar” ilahi mesajının 1400 yıl sonrasında idrakine varıp ayetin indiği zamandaki şevk ve heyecanı duyar.
“Kıyam-et!” Sabah Namazı buluşmaları, Türkiye çapındaki TÜGVA Yükseköğrenim Koordinatörlüklerinin haftalık olarak organize ettiği bir faaliyet. Koordinatörlük, üniversite teşkilatı ve yurt teşkilatı ekiplerinin katıldığı, kardeşliğimizin maneviyatımıza şerbet kattığı bir buluşma. Geçtiğimiz 3 ay içerisinde 71 ilde, 136 üniversitede, 640 defa gerçekleştirilen faaliyetin bir güzelliği de genç kardeşlerimiz büyükleriyle ve cemaatle kaynaşıyorlar. Gençlerin camide böyle kalabalık olduğunu gören büyüklerin gençliğe olan güvenleri artıyor.
“Kıyam-et!” ismi nerden kaynaklanıyor? Yetkililer, “Benim bir derdim, bir davam var!” diyen gençlerin her daim kıyamda durduğunu, duracak olduğunu göstermek adına bu ismi belirlediklerini söylüyorlar.
“Peygamber Efendimize ilk vahiy geldikten sonra, korkuyla evinde gitti ve yorganın altına girdi. Sonra Allah Teâla Resulüne, Cebrail Aleyhisselam vasıtasıyla Müddessir Suresi’nin ilk yedi ayetiyle seslendi. Bu yedi ayet, aynı zamanda vakfın TÜGVA Bilinci’ni oluşturuyor. İlk ayet, ‘Yani Kalk ve Uyar!’ (Kum fe enzir!) diye başladı. Nasıl bir vaziyette bu ayet iniyor? Peygamber yorgan altındayken, Rabbimiz kendisine ‘Kalk’ diyor. ‘Yorganın altından çık ve uyar.’ İşte, bizler de bu vaziyetten yola çıkarak, sabah namazında yorganlarımıza bir tekme atarak Rabbimize koşuyoruz. Koşmaları için başka kardeşlerimizi de teşvik ediyoruz.”