Hikmeti gereği Allah Teâla, insanı erkek ve dişi olarak yaratmıştır. Dünyayı böyle kurmuştur. Bize düşen, bu şekilde kurulan düzenin en uygun, yani hikmetle yaratılmış olduğuna iman etmektir. Bu şu anlama da gelmektedir: Rabbimizin kurduğu düzen, olması gereken düzendir. Daha iyisi olamaz.
İstesek de istemesek de Allah bizi bu sistemin içinde yaratmış ve bu dünyada bize yaşama ve kulluk yapma görevi vermiştir. Biz de O’na karşı kulluğumuzu, yine O’nun kurduğu bu kadınlı erkekli düzende yapmak zorundayız.
Allah, her yarattığı insana, karşı cinse ilgi duyacak hisler vermiştir. Bu kural, bayan için de erkek için de geçerlidir. Bizleri bu duygularla yaratan Rabbimiz, yeryüzündeki refah düzenini sağlamak için imtihan gereği birtakım kurallar koymuştur. Tıpkı bir kişinin fakültede uyması gereken kurallar olduğu gibi insanî ilişkilerde de dinimiz İslam’ın belirlediği kurallar vardır. Aynı cinsler de karşı cinsler de bir ölçüye göre münasebet kurarlar. Bizim özellikle üzerinde hassas olmamız gereken karşı cinsle olan ilişkilerdir.
Erkek olsun kız olsun, her Müslüman’ın dikkat etmesi gereken noktaları şöyle sıralayabiliriz:
- Gözümüzün hakkını vermeliyiz. Gözün hakkı, haram olandan uzaklaştırıp helal olana bakmakla verilir. Haram olana bakmak, gözü, Allah’ın istediği şekilde kullanmamak olur. Nur sûresi 30. ayeti gözümüzün önünde tutmalıyız.” Mümin erkeklere, gözlerini (harama) dikmemelerini, ırzlarını da korumalarını söyle. Çünkü bu, kendileri için daha temiz bir davranıştır. Şüphesiz Allah, onların yapmakta olduklarından haberdardır.” Yine aynı sûrenin 31. Ayeti de bayanlar için göz önü ayetidir. “Mümin kadınlara da söyle: Gözlerini (harama bakmaktan) korusunlar; namus ve iffetlerini esirgesinler.”
- Karşı cinse herhangi bir şekilde temasta bulunmak, dinimizin yasakları arasındadır. Tokalaşmak, bir şey göstermek veya dikkat çekmek gibi nedenlerle karşı cinse dokunmak caiz değildir.
- Bir Müslüman için karşı cins ile ilişkinin ulaşacağı son tehlike zinadır. Zinaya götürecek tüm fiiller tehlikeli ve zinaya çeken sebepler olarak haramdır.
- Zaruri bir durum olmadıkça karşı cins ile konuşmaktan kaçınmak gerekir. Çünkü muhabbetin nereye kadar gideceğini kestirmek zordur. Bu noktada, şeytanın yaptıklarımızı bize şirin göstererek, çok doğal bahanelerle bizi aldatabileceğini unutmamalıyız.
- Mecburen muhatap olacağımız karşı cinsle gerektiği kadar ve ciddiyetimizi takınarak konuşup müsaade istemeliyiz.
- Namahrem olanlara karşı ölçümüz, sokaktaki tanımadığımız herhangi birine olan ölçümüzdür. İlk maddelerde anlattığımız karşı cins ile muhataplığımız nasıl olması gerekiyorsa bu ölçü odur.
- Mahrem olanlarda ise şöyle bir tutum izleyebiliriz: Karşımızdaki kişi uygun görürse selamlaşıp ellerini öpebiliriz. Yine yaş durumuna göre, sarılma ve kucaklaşmalar yapılabilir. Tabii ki yine uygun görülürse.
- İnternet üzerinden yazışarak yapılan tüm münasebetler de bizi çekebileceği yer bakımından çok tehlikelidir. Bu konularda da hassas olup -şakasına bile- yaklaşmamak durumundayız.
- Karşı cins ile ilişkiler konusunda gevşek davranışlarda bulanan arkadaşlarımız varsa onları ciddi bir şekilde uyarmalıyız. Hatada ısrar edeni, arkadaşlığımızı bitirme noktasına kadar bile götürebiliriz. Çünkü ucunda kendimizin de ateşe girme riski olan bir işte, nasıl anlayışlı davranabiliriz ki?
- Bu konularda en fazla dikkat etmemiz gereken noktalardan biri de şeytanın bize karşı hoşumuza gidecek fikirlerle yaklaşmasıdır. Örneğin; şeytan, bu yapılan yanlışın zaten birçok kişi tarafından yapıldığını ve bizim de bu işe bulaşabileceğimizi söyler. Bizden daha iyi kişilerin bile karşı cinsle arkadaşlığının olduğunu veya onların bile bu hataya düştükten sonra, bizim düşmemizin normal olduğunu bize kabul ettirene kadar peşimizi bırakmaz. Buna benzer çok mantıklı fikirleri vardır şeytanın. Bu tuzaklara düşmemek için sabretmeli ve kaliteli arkadaş çevresi içerisinde bulunmalıyız.
- Sınıf ve okullarda zorunlu olarak karşı cins ile beraber bulunma ortamlarımız olabilir. Bu, onlara karşı asık suratlı ve sert olmamızı gerektirmez. Sürekli sırıtık bir yüz sahibi olmamız da bizden beklenmiyor. Onları yok gibi hissedip işimize bakmamız uygun olanıdır, diye düşünmeliyiz.
- Fakülte ve sınıflarda yapılan kız-erkek toplu görüşmeler veya programlara katılmaktan sakınmalıyız. Bir bahanesini bulup o ortamda bulunmamak zorundayız.
- Flört kelimesine karşı alerjimiz olmalı. Bir Müslüman olarak evlilik vaktimizin geldiğini düşündüğümüzde, helal çizgiler içerisinde yapılan görüşme dışında, karşı cinsle görüşmeyi Müslümanlığımıza uygun göremeyiz.
- Karşı cinsin dayanılması zor bir imtihan olduğunu unutmadan, şeytanın tuzaklarına karşı Allah’tan bizi korumasını dilemeliyiz. Anne ve babalarımızın dualarını almayı da bu yolda şart görmeliyiz.
Mahrem ve Namahrem Nedİr?
Mahrem ve namahrem diye iyi bilmemiz gereken iki kavram vardır. Mahrem, kişinin evlenmesi haram olan insanlardır. Namahrem ise kendisiyle evlenilebilen kimselerdir.
Erkek için mahrem olanlar anne, sütanne, kız kardeş, sütkardeş, teyze, hala, yeğenlerdir.
Dikkat edilirse bu grubun içinde; amca /dayı /teyze /halakızı yoktur.
Bir erkeğin bu gruptan herhangi biri ile evlenmesi kıyamete kadar haramdır. Bir bayan için mahrem olanlar ise baba, sütbaba, erkek kardeş, sütkardeş, amca, dayı, anne ve babanın amca ve dayılarıdır.
Yine dikkat etmek gerekir ki bu grubun içinde de amca, dayı, teyze ve halaoğlu yoktur.
Bir bayanın bu gruptan biriyle evlenmesi, kıyamete kadar haramdır.
Salih Eğridere