Şark’ın klasikleri bütün ihtişamı ve haşmetiyle bizim onları keşfetmemizi bekliyor. Her an bitmeyen bir keşfe çıkmamızı… Çünkü arayış biterse buluş da biter. Zira arayanlar bulur sadece. Her arayan bulamaz ama bulanlar arayanlardır.
Şark klasikleri yerinde duruyor. Biz okullarımızda, dergilerimizde, okuma listelerimizde klasikler kategorisinde Dostoyevski’ye, Tolstoy’a, Dickens’a, Balzac›a yer veriyoruz ve bu çok güzel bir şey ama Şark’ın kadim eserlerine yoklarmış gibi davranıyoruz. Görmüyor, bilmiyor, tanımıyoruz. Kitap kurtlarımız ne hikmetse hiç bu güzelliklerden haberdar değil. Mesela Mantıku’t-Tayr. Bana sorarsanız, bugüne kadar yazılmış en iyi metinler arasında zirveyi zorlar. 12. yüzyıldan bu yana, onlarca dilde asırlardır okunuyor. Çağlara meydan okuyor adeta. Peki, bu metnin sırrı nedir?
Bir kere 12. yüzyıl meselesini atlamayalım, zira Müslüman toplumların en verimli dönemlerinden biri. Bilgi ve edebiyat aşırı gelişmiş. Neredeyse tüm dünyada ilim dili Arapça. Mevlana, Yunus Emre, Feriddün Attar, Ahmet Yesevi vbg. hepsi 12. yüzyılın verimli topraklarında neşet etmişler. Aynı zamanda devlet; askeri ve ekonomik güç olarak çağdaş dünyanın merkezi konumunda. Sadece edebiyatta değil, sanatta, doğa ilimlerinde çok iyi durumdalar.
Mantıku’t-Tayr, işte bu velud dönemin eseri. Kuşların Dili olarak çevirebileceğimiz bu ilginç metin beş bin kadar beyitten oluşuyor. Bir tür mesnevi. Kuşlar, her ülkenin bir sultanı olduğunu, kendilerinin de bir sultanı olması gerektiğini düşünüyorlar. Bilge kuş Hüthüt, onlara sultanlarının Simurg olduğunu, onun da Kaf Dağı’nın ardında olduğunu ve çok meşakkatli bir yolculukla oraya ulaşabileceklerini söylüyor.
Kuşlar yolculuğa çıkmamak için direniyorlar, yola çıktıklarında da sürekli sorularla Hüthütü bunaltıyorlar. Aslında o yüce hedefe ulaşmaktan korkuyor ve inanmıyorlar. Simurg’a ulaşabilecekler mi? Ulaşırlarsa asıl şok edici gerçek ne olacak? Bu soruların cevapları için kitabı okumanız gerekiyor.
Şeyh-Derviş-Allah rabıtasını aktaran sembolik bir anlatımı var kitabın. En eski felsefi metinlerden de sayılan bu eser, Vahdet-i Vücut’tan, Tasavvuf yolunun mertebelerinden ve Bakara Suresi’nden beslenmekte. Asıl olan ise insanın bitmeyen o sırlı hakikat arayışıdır.
(Mantıku’t-Tayr, Feridüddin Attar, Kapı Yayınları, 350 sayfa, Eylül 2016)
Yusuf Temizcan