EdebiyatGenç Kalemler

Labirent

3.29BinOkunma

Korkum sırtıma kamçı olmuş
Ne ağlıyorum ne öfkeleniyorum
Tam ikisinin ortasında durmuş
Kaskatı kesiliyorum.
Tiksinmeye başladım insanlardan
Dışarısı bambaşka bir yer
Sanki yürüyen kabristan
Mevtalar canlı kanlı
Haberleri yok edeb ve hayâdan…

Düşün düşün düşün…
Sabah düşün akşam düşün
Yolda düşün yatarken düşün
Gölgem gibi peşimde hüzün
Ümidimin bir parçası halbuki
Ne garip…
Kendinden bilmem kaç kat fazla ağır
Özenle koparılmış bir yaprak parçası…
Savruluyoruz bazen rüzgârda
Kaybediyorum, buluyorum sonradan tekrar
Ne onunla ne onsuz yapabiliyorum
Çünkü buraya ait değilim
Ağlayarak geldim zaten özümden kopup
O yüzden çok gülmemeli insan kanaatimce
Hele ki sürgünde ise…
Sahi var mı sürgünde olmayan?
Var mı firavundan başka başı ağrımayan
E o zaman?
Demek ki hayatın bir gerçeğiymiş hezeyan
Sonrası zaman ve hüsran…

Oysa bunlar beni yetkin hale getiren
Birer vasıta imiş meğer.
Haksızca şikâyet ettiğim
Günahlarını aldığım kelimeler;
Şimdi yanı başımdalar
Yüreğimin tam ortasındalar
Parmaklarımın ucundalar.
Bir nefes sıhhat gibiler yeri geldiğinde
Yeri geldiğinde izmaritten çıkan bir orman yangını
Kimselere söyleyemediklerimin buluşma noktaları
Trenleri, vagonları,
Raylardan işitilen çaresizlik notaları
Yalnızlığımın bestesi
Sessizliğimin güftesi sanki…

Bilemiyorum ki…

Derken korkum sırtıma kamçı olmuş

Ne ağlıyorum ne öfkeleniyorum

Tam ikisinin ortasında durmuş

Kaskatı kesiliyorum.

 

Ufuk Can Keküllüoğlu