Merhaba kardeşlerim;
Amerikan Başkanı’nın Kudüs’ü İsrail’in başkenti ilan etmeye kalkması, bütün İslam âleminde yeni bir Kudüs dalgasının uyanmasına sebep oldu. Tabi asıl mesele, Filistin/Kudüs davasını olması gerektiği yere oturtmak ve sürekli gündemde tutmak.
Peki, Kudüs davasının Müslüman zihinlerde olması gereken yere varması nelere bağlı? Her şeyden önce, doğru ve sahih bilgi. Ne nedir? İslam, dava, tarihi derinlik, dönemsel hassasiyetler, stratejik boyut… Bu liste uzar gider. Lakin hepsinin temelinde yatan ve onları besleyen hakiki bir imandır.
Hakiki iman ise ilmin hazmedilmiş halidir. Sadece detaylı bir bilmek değil, iman edilen şeyleri “sanki görüyormuş gibi olmak”tır. Sanki Kıyamet Günü olmuş da hesap vermeye hazırlanıyoruz şuuru ile hayatı yaşamak… Bu şuuru yaşayan kişi, her hal ve tavrında ilahi hedefleri gözetir.
Bu yüzden bütün meselelerin temelinde, bu imana ulaşmak yatar. Zira hakiki bir imana ulaşan kişi, bilginin önemini de kavrar, derin bir idrake ulaşmak için gayret de eder ve harekete geçilmesi gereken her işi, büyük bir iman hassasiyeti ile yerine getirir. Ceddimizin başardığı ve bizim de başarmak zorunda olduğumuz, meselenin bam teli burası işte: İman gayreti…
İşte, Kudüs Davası da ancak bu iman gayreti üzerinde yükselebilir. Yükselebilir diyorum çünkü daha işin başındayız. Yani, henüz hakiki bir imanın etrafında, sarsılmaz bir kale gibi bir araya gelebilmiş değil Ümmet-i Muhammed.
Gelelim Türkiye özelinde bizim durumumuza… İslam Davası’nın son kalesi Türkiyemiz açısından ise Kudüs, bir ölüm kalım meselesidir. Uzun lafın kısası, ya biz etrafımızdaki tuzakları parçalayarak Kudüs’ü hürriyetine kavuştururuz ya da o tuzaklar içinde yok olur gideriz…
Tam da bu sebeple İstanbul’da toplanan İslam İşbirliği Teşkilatı İstanbul Zirvesi’nde alınan karar, tarihi bir dönüm noktasına işaret etmektedir.
Fikirname Dergisi olarak, bu sayımızı Kudüs Özel Sayısı olarak hazırladık. Görevimizi yapmaya çalışarak, tarihe not düştük.
Yeni bir çağ açmak azminde olan bir gençlik kıvamına ermek, Kudüs ruhunu kuşanmak sayesinde mümkün olacaktır. Rabbimizin inayeti ile…
-Süleyman Karakaş