“Hangi kitapları okuyalım?”, “kiminle arkadaşlık edelim?”, “hangi hocaları izleyelim, dinleyelim?”, “hangi internet sitelerini, facebook sayfalarını/ gruplarını takip edelim”, “hangi televizyon kanallarını seyredelim?”, “hangi gazeteleri okuyalım?”
Bu sorulara çokça muhatap oldum… Siz de mutlaka bu tip sorular sormuş veya bu tip sorulara muhatap olmuşsunuzdur. Ben bu tip sorular bazı istisnaî durumlar dışındadaima isim zikrederek değil, ilke zikrederek cevap veririm. Bu ilkeler benim başkasına dayattığım, onları hizaya getirmek için dikte ettiğim ilkeler değil, kendime prensip edindiğim ilkeler. Yani tutup tutmamak, benimseyip benimsememek tamamen soruyu sorana kalmış…
İmanım
Okuyacağım bir kitap, arkadaşlık edeceğim bir şahıs, dinleyeceğim bir hoca, takip edeceğim bir sitede ilk bakacağım şey, onun benim inanç dünyama etkisidir. Okuyunca/birlikte sohbet ve muhabbet edince imanımı arttıran, kafamdaki
sorulara cevap bulabildiğim, tereddütlerimi, acabalarımı ortadan kaldıranları tercih etmeye çalışırım. Bunun aksine eğer bir kitap, inanca ilişkin konulara dair sürekli şüphe uyandırmaya çalışıyorsa, bir şahıs dinin asıllarından olan bir konuda kuşkular meydana getirmeye çalışıyorsa o kitap ve şahıstan uzak durmaya çalışırım. Bazen, sırf o şahıslar insanları hangi noktalarda yanlışa sevk ediyor diye, şerlerini öğrenip insanları uyarmak için okuduğum, dinlediğim olur. Bu konuda şu ayeti ölçü alıyorum:
“Ayetlerimiz hakkında ileri geri konuşmaya dalanları gördüğünde, onlar başka bir söze geçinceye kadar onlardan uzak dur. Eğer şeytan sana unutturursa, hatırladıktan sonra artık o zalimler topluluğu ile oturma.” (En’âm, 68)
Ahlakım
Okuyacağım kitapta, sohbet/muhabbet edeceğim şahısta, takip edeceğim internet sitesinde ikinci aradığım özellik, benim ahlakıma olan etkisidir. Eğer o kitabı okumak, o şahısla sohbet etmek, benim ahlakî yapımda olumlu etkiler yapıyorsa, o kitabı okuduktan sonra kendimi; daha merhametli, daha mütevazı, daha sevecen, daha sabırlı, daha doğru sözlü, daha tahammüllü, daha fedakâr olarak buluyorsam, bu birlikteliğin bana yaradığını düşünürüm. Bunun aksine, eğer o kitabı okumak, o kişiyle bulunmak beni merhametsiz, kibirli, geçimsiz, sabırsız, tahammülsüz kılıyorsa o zaman ondan uzak durmaya çalışırım. Bu konuda şu hadisi ölçü alıyorum:
“Kişi arkadaşının dini (hayat tarzı) üzeredir. O halde sizden biri kiminle arkadaşlık yaptığına iyi baksın.”
Kardeşliğim
Arayacağım üçüncü özellik, o kitabın veya şahsın, benim diğer Müslümanlara bakışıma nasıl etkide bulunduğudur. Eğer bir kitabı okuduğumda, bir şahsı dinlediğimde “İslam kardeşliği” duyguları bende depreşiyor ise müminleri kendime daha bir kardeş biliyor, onların hayrını istiyor, onlara daha çok bağlanıyorsam kendimi doğru yolda sayıyorum. Buna karşılık, bir kitabı okuduğumda, bir şahsı dinlediğimde diğer Müslümanlar ile aramda setler örüyorsam, onları ötekileştirmeye başlıyor, aramda düşmanlık hisleri oluşmaya başlıyorsa o zaman, o kitap ya da şahsı terk ediyorum.
Düşünüyorum ki diğer Müslüman kardeşlerim için iki durumdan birisi söz konusudur. Şayet benden iyi konumdalarsa yapmam gereken şey onlara gıpta etmek, onları örnek almaktır. Benden daha kötü durumdalarsa o zaman onların ıslahı için dua etmek, doğru yolu görmelerini istemek, onlar için Allah’tan hayır temenni etmektir. Bu konuda şu ayeti ölçü alıyorum:
“Müminler ancak kardeştirler. Öyleyse kardeşlerinizin arasını düzeltin ve Allah’tan korkun ki merhamet olunasınız…” (Hucurat, 10)
Samimiyetim
Kitapta, arkadaşta, hocada, sitede arayacağım dördüncü özellik, benim samimiyetime etki düzeyidir. Bir kitap veya arkadaşla birlikte olmak, beni daha ihlaslı olmaya sevk ediyor, beni riyadan, gösterişten, “desinler” diye iş yapmaktan uzak tutuyor, Allah’a samimiyetle bağlanmaya sevk ediyorsa işte o zaman, o kitaba, arkadaşa daha çok önem veriyorum. Buna karşılık bir kitabı okumak, bir şahısla sohbet etmek beni gösterişe, riyaya, ikiyüzlülüğe sevk ediyorsa olabildiğince ondan uzak durmaya çalışıyorum. Bu konuda şu ayeti ölçü alıyorum:
“Ey iman edenler! Allah’a ve ahiret gününe inanmadığı halde, malını gösteriş için harcayan kimse gibi, başa kakmak ve incitmek suretiyle, yaptığınız hayırlarınızı boşa çıkarmayın.” (Bakara, 264)
Ahiretim
Aradığım son özellik, o kitap ya da şahsın, benim ahiret düşünceme yaptığı katkıdır. Bir kitabı okuduğumda, bir şahısla sohbet ettiğimde benden “ölüm” düşüncesini siliyor, beni hırsla dünyaya bağlıyor, bütün himmetimi, gayretimi servete, şöhrete yönlendiriyorsa o zaman ruh ayarlarımın bozulduğunu düşünüyorum. Buna karşılık eğer bir kitabı okumak, bir arkadaşla sohbet etmek bende dünyanın fani olduğu, asıl hayatın ahiret hayatı olduğu, dünyaya hırsla bağlanmanın doğru olmadığı, ölüm gelmeden salih amelleri işlemekte acele etmem gerektiği düşüncesini besliyor, destekliyor, teşvik ediyorsa o kitaba daha bir bağlanıyorum, o arkadaşla sohbeti daha bir seviyorum. Bu konuda da şu ayeti ölçü alıyorum:
“Sabah akşam Rablerine, O’nun rızasını dileyerek dua edenlerle birlikte candan sebat et. Dünya hayatının süsünü isteyerek gözlerini onlardan çevirme. Kalbini bizi anmaktan gafil kıldığımız, kötü arzularına uymuş ve işi gücü aşırılık olan kimseye boyun eğme.” (Kehf, 28)
Bu ilkelere her zaman aynı ölçüde uyabiliyor muyum? Elbette her zaman bir olmuyor ama elimden geldiği kadar bunları esas almaya çalışıyorum.
Gayrı varın siz de kendinize okuyacağınız kitap, arkadaşlık edeceğiniz kişi, dinleyeceğiniz hoca, takip edeceğiniz site vb. konularda ilkeler oluşturun.
Rabbimiz her durumda bizleri rızasına uygun işler yapacağımız kimselerle ve ortamlarla birlikte bulundursun.
-Doç. Dr. Soner Duman