Karşımda manasız ve sessiz
Soğuk duvarlı bir mahkeme
Yanımda sadece ben
Bende başka ben yok
Sadece olan biten
Kansız ve soğuk cesetli bir beden
Soğuk annem soğuk bedenler
Ne rahmet var artık bedenlerde
Ne de sevdiğin Mısır’daki Ahmet
Gardiyan getirince kamet
Üşüttüler oğlunun bedenini
Soğuk bir şubat gecesinde.
Dar derin ve karanlık bir yol
Bu bir oyun, bedenim ise başrol
Endülüs’ü yakan aynı yol
Örtü attı güneşe İspanyol
Güneşim alındı gecelerim çoğaldı
Boğazımda urganlar peydahlandı
Sabaha doğru imam giderken camiye
Gökkubbeye astılar saniye saniye
O gece betonda yatan bedenimi
Örttü geceden kara bir battaniye
Şehadete erdi bedenim dokuz kez
Allah’ın kanunları var değişmez
Zalimin sonu hüsran, zalimce bilinmez
Yakındır o günler, günler tükenmez
Mazluma görünür zalime görünmez
Yazıklar olsun o yargıca
Allah kelamını pek bilmez.
Selman Demir