Bulunduğumuz ilde tarihi bir mekanı öğrenip gezmek ile bilmeden gezmek arasında dağlar kadar fark oluyor. Gidilen mekan Allah ve Resulü’nün kıymet verdiği mübarek bir şehir ise şuurla gezip görmenin manası elbette daha fazla olacaktır. İsrail’in keyfi uygulamaları ve pandeminin etkisiyle beldeye sık sık gitmek maalesef ki mümkün değil. Bu sebeple tabiri caizse hakkını vermek için hazırlık yapılmalı ve bereketli toprakların atmosferi doyasıya yaşanmalıdır. Giriş cümlelerimden de anlayacağınız üzere Kudüs’e gitmenin teknik hazırlıklarından ziyade manevi hazırlıklarından bahsedeceğiz.
Neden gidelim? Kudüs’e elhamdülillah ki 2 kez giden ve gönlünü o topraklarda bırakan biri olarak ben de “Hayatım, Kudüs evveli ve sonrası diye ikiye ayrılıyor.” diyenler arasındayım. Şunu belirteyim ki niyetimizi baştan gezi olarak değil ibadet olarak tazelemeliyiz.
Malumunuzdur ki Mescid-i Aksa peygamberimizin hüzün yılında Allah katına alınarak hüznünün dindirildiği, yeryüzünün ve gökyüzünün kapısıdır. O gece Müslümanın Miracı 5 vakit namaz, Bakara Suresinin son 2 ayeti ve iman eden herkesin cennete gidebileceği müjdesi hediyeleri verilmiştir. Beni en fazla etkileyen hadiselerden biri ise o gecede Allah (celle celalühü) ve Peygamberimiz arasında diyaloğu anlatan Tahiyyat Duası’dır. Yüce Allah (celle celalühü) Peygamberimize güzel sözler söylerken sevgili Peygamberimiz de karşılık vererek Allah’ı (celle celalühü) övmektedir. Peygamberimiz o gece ve o kutlu anda yani kainatın sahibi ile görüşürken dahi ümmetini unutmuyor ve bizleri de anıyor. Bu hadiseye şahit olan melekler kelime-i şehadet getiriyorlar.
Maalesef ki her namazımızda muhakkak andığımız bu kutlu hadisenin yaşanmasına vesile olan yeryüzü ve gökyüzünün kapısı Mescid-i Aksa işgal altında. Bizlerin orada bulunuşu ümmet adına temsildir. Emanete sahip çıkmaktır.
Peygamberimiz döneminde de işgal altında olan Mescid-i Aksa için sahabeler Resulullahın mübarek topraklar için nelerin yapılmasına dair tavsiye istemiştir. Bir gün Meymune (radiyallahu anhu) Peygamberimize gelerek: “Ey Allah’ın Resûlü! Bize Mescid-i Aksa hakkında hükmün ne olduğunu bildirir misiniz?” diye sorunca Peygamberimiz şöyle buyurdular: “Oraya gidin ve içerisinde namaz kılın.” Meymune (radıyallahu anhu): “Ey Allah’ın Resulü, orası Müslüman olmayanların hâkimiyeti altında.’’ Peygamberimiz sözlerine şöyle devam eder: “Eğer oraya gidemez ve içinde namaz kılamazsanız kandillerinde yakılmak üzere oraya zeytinyağı gönderin.” (Ebu Davud Kitabu’s-Salat 14). Hadis-i şeriften de anladığımız doğrultuda imkanımız var ise gitmeliyiz. Yoksa da kafirin zulmünü İslam nuru ile aydınlatacak icraatlerde bulunmalıyız.
Gitmeden evvel neler yapılır?
Filistin, peygamberler şehridir. Peygamberler şehrine giderken peygamber dualarını öğrenmeniz güzel olacaktır. Hangi peygamberler ve sahabeler mübarek topraklarda ikamet etmiş araştırmasını yapıp ailenize anlatabilirsiniz. Böylelikle ailenizin endişeleri varsa nereye gittiğinizi daha iyi idrak edecek ve kaygıları bir nebze azalacaktır. Manevi atmosfere kendinizi hazırlamak adına nafile namazlarınızı daha fazla kılabilir daha fazla zikir çekebilirsiniz.
Hiç okuma yapmadıysanız temel seviye bilgileri edineceğiniz en az 1 kitap okumanızı tavsiye ediyorum. Fethi Abdulkadir’in “Filistin Meselesine Giriş” kitabı olabilir. Ayrıca TÜGVA Beytülmakdis Gençliği ekibimizden de talep ederek Kudüs sunumu dinleyebilirsiniz.
Bilhassa Miraç Kayası’nın yanında minik murabıta Filistinli çocuklarla boyama yapmak keyif veriyor. Çocuklarla oynayabileceğiniz birkaç oyun da öğrenebilirsiniz. Ve tabii ki Mescid-i Aksa’da çocuklarla top oynamayı ihmal etmeyin.
Yolculuk esnasında neler yapalım?
Yolculuk esnasında mümkünse uçağın cam kenarına oturup yeryüzünü, ve gökyüzünü seyredip tefekkür edebilirsiniz. İntizamla yaratılmış, gözünüzün alamayacağı büyüklükte ve ahenkte olan kainatı yaratan Allah’ın özel seçmiş olduğu mekana gittiğinizi unutmayın. Tefekkür sırasında Engin Noyan’ın seslendirdiği 99 Esma-ül Hüsna duasını dinlerseniz âlâ olur. Bu Allah rızası niyetiyle yola çıkma niyetinizi kuvvetlendirecektir.
Uçaktan inip ayağınızı yere bastığınız yer İsrail’in ilk başkanın ismi olan Ben Gurion Havalimanı olacak. Sizi “İsrail’e hoşgeldiniz” tabelası karşılayacak. Yıldırma politikası olarak saatlerce bekletilebilirsiniz. Gruptan birini yahut birkaç kişi sorgulama odasına alabilirler. Buradaki maksat gidişleri azaltmaktır. Sabırla onurlu duruşumuzla beklemeyi ibadet etme niyetine alabilirsiniz. İnsanlara, yapılan zulümler sizde öfke oluşturmuş olabilir. Ancak unutmayın ki öfkenize sahip çıkmayışınız, bayrak açmanız, slogan atmanız tedbirleri ve yıldırma politikalarını arttıryor.
Havalimanı giriş ve çıkışlarında “Çantanızı siz mi hazırladınız, çantanıza bomba koydunuz mu?” benzeri absürt soruların olduğu bilgisayar ekranından işaretleme yapacağınız mini bir anket doldurmanız istenecek.
Mübarek topraklarda
Muhakkak teheccüd namazını ve sabah namazını Mescid-i Aksa’da kılın. Otelden Aksa’ya yürürken salavat getirebilirsiniz. Unutmayın ki gözünüzün gördüğü, dokunduğunuz o taşların dili olsa neler söylerdi? Mescid-i Aksa girişinde İsrail askerleri sizi bekliyor olacaklar. Mescide girerken çantanız aranıp pasaportunuz istenecektir. Bu durumu sineye çekmek kolay olmuyor. Her mekanda bir Müslümana yakışır şekilde vakarlı, asil ve sakin durun. Aksa’ya Türkiye yahut Filistin bayrağı ile girmek yasaktır. Çantanızda bulunması halinde Aksa’ya tamamen girişiniz engellenebilir. Dikkat edin.
Unutmayın ki hadis kaynağı ile bu mekanda kılınan namazın 500 kat daha fazla sevabı var. Miraç kayası içinde muhakkak namaz kılın. Mescid-i Aksa’da bir kenara geçip doya doya mekanda yaşanan yakın ve uzun vakitlerde olan hadiseleri tahayyül edin. Yine burada Dursun Ali Erzincanlı’nın “Ben Kudüsüm” şiirini dinleyebilirsiniz. Güneşin doğuşunu batışını izleyebilirsiniz. İbadet niyetine temizlik görevlilerine ve mescidde bulunan görevlilere yardımcı olabilirsiniz. Arkadaşlarınızla mescidde dua halkası kurabilirsiniz. Burak Duvarı ve Mescid-i Aksa’da bulunan tüm mescidlere muhakkak gidin ve namaz kılın.
Bazı turlar Burak Duvarı’na götürmeyebiliyor. Arkadaş grubunuzla Burak Duvarı’na gidebilirsiniz. Yine Burak Duvarı’na girmeden evvel aramadan geçiyorsunuz.
Nasıl gezelim ve nelere dikkat edelim?
Yanınıza Mescid-i Aksa haritası alarak nerede hangi kapı var, hangi eserler var görerek mümkünse dokunarak varlığını hissedebilirsiniz. Mescid-i Aksa’da bulunan murabıtlarla ve murabıtalarla sohbet edebilirsiniz. Kuşları ve kedileri besleyebilirsiniz. Yatsı namazlarından sonra Mescid-i Aksa siyonistler tarafından kapatılıyor. Çıkışta Kudüs caddelerinde gezip meşhur yemeklerini tadabilirsiniz. Gece otele döndüğünüz vakit arkadaşlarınızla gözlemlerini paylaşabilir, Kudüs’ten döndükten sonra neler yapılacağını istişare edebilirsiniz. Gözlemlerinizi defterinizin incelendiği takdirde İsrail için tehlike arz etmeyeceği şekilde anahtar kelimelerle gezi notları tutabilirsiniz.
Mescid-i Aksa’nın içinde bulunan İslam Müzesi’nde kadim eserler mevcut. Tur şirketinden bilhassa rica edip gezebilirsiniz. Muhtemelen kalacağınız otelde öğle yemeği veriliyordur. Mescid-i Aksa’da daha fazla vakit geçirmek adına otele gidiş gelişlerde vakit kaybetmemenizi öneririm. Yanınıza atıştırmalık kuruyemiş vb. yiyecek ve matara götürerek öğle yemeğinizi Aksa’da yiyebilirsiniz. Mescid-i Aksa içinde abdest alınacak yer de mevcut. Çocuklara ufak hediyeler götürebilirsiniz. Ancak bu mevzuyu yine de tur yetkileri ile istişare etmenizi öneriyorum. Çünkü İsrail politikalarını devamlı değiştiriyor. Mescid-i Aksa girişinde oyuncakların girdirilmesine izin verilmeyebilir.
Burak Duvarı’nda bir grup Türkiye vatandaşının slogan atması ve eylem yapması üzerine bir süre Burak Duvarı’na girişlerin yasaklanmıştır. Bizler o topraklara barış ve esenlik götüren ecdatların torunlarıyız. Gerek tur ekibini gerek sizden sonraki turları ve daha da ehemmiyetli olan orada yaşayan Filistin halkını zor durumda bırakmanın manası olmayacaktır. Heyecanınızı Türkiye’ye döndüğünüzde göstereceğiniz gayretinize saklayın.
Dönüş yolu
Dönüşte yine havaalanında bekletileceksiniz. Bu sebeple hem giriş hem de çıkışta arama süresini azaltmak adına eşyalarınızı olabildiğince bavulunuza koyun. Telefonunuz ve pasaportunuz muhakkak yanınızda olsun. Türkiyemize bedenen döndüğünüzde o mübarek toprakların sizdeki etkisini, şahit olduklarınızı çevrenize muhakkak anlatın. İnşallah bir gün bu tedbirleri almaya gerek kalmadan, rahat rahat Mescid-i Aksa’ya girip ibadet edeceğimiz günleri görmek yakın olur.
Yol boyunca gezip gördüğünüz yerlerde ecdadımızın izlerini düşünüp bugün bu mübarek bayrağı taşıyanların bizler olduğunu düşünebilirsiniz. Görünce daha da artan sevdanız yalnızca gönlünüzde kalmasın. Ümmetin emanetini gönüllere taşımaya ant için.
Peygamberimizin hüznünü dindirmeye vesile olan şehir, bizlerin de hüznünü dindirmeye vesile olsun. Rabbim ömrümüze, ilmimize, hanemize, ülkemize Mescid-i Aksa bereketi versin. Selametle.
