Kalem ile yazmayı öğreten Allah’ın adıyla…
İdeal olanın sarayını inşa etmeden önce, bir fikir mimarisine sahip olmanın gerekliliğini biliyoruz. İnanılan ile yaşanılan arasındaki uçurumun kapatılması ve iyi, doğru ve güzelin tahkim edilmesi namına, yazmanın önemine vurgu yapmaktayız.
İnsanlığı hakikate karşı isyan ve hikmete karşı nisyana sürüklemek isteyen karanlığın yarılmasını arzulamaktayız. “Biz müslümanız, fikirde aslan payı bizimdir!” anlayışı ile hadiselere yaklaşıyor ve aziz fikrin dal budak salması için kalem ile kağıdı buluşturuyoruz.
Öz benliğimizden neşet eden müktesebatımız ile aramızda olan köprülerin yeniden kurulması adına birleştirici ve bütünleştirici bir çizgi kurmak arzusundayız.
Enflasyonun yalnız ekonomide değil fikirde de olduğunun şuurunda olarak, ihtişamını kaybeden tefekkür mecramızın yeniden canlanması ve yeşermesi adına bir damla mesabesinde dahi olsa katkı sunmayı kendimize görev addediyoruz.
İstikbalin medeniyetini baştan sona kuşatacak bir tefekkür kalesinin inşa edilebilmesini, medeniyeti inşa etme mükellefiyeti altında bulunan müslüman anadolu gençliğinin fikir ile hemhal olmasında mümkün görüyoruz.
Bütün dünya yemişlerini kendi irfan çarşafımıza döküp süzecek ve ahlakın, sanatın, kültürün, siyasetin, fikrin ve topyekün hayatın hakikatinin İslam’da olduğunu gösterecek bir idrak derinliğini yakalamak ve kalem sahasında ortaya koymak niyetindeyiz.
“Her şeyden önce kelam vardı.” hakikatine teslim olarak, kelamın mukaddes oluşuna kalben iman ediyor ve hakikat pınarından süzülen bir damla kelamın bin parça batıl sözü eritip kül edeceğine işaret ediyoruz.
Davanın ve fikrin merkezinde gördüğümüz gençliğin heyecanına, aksiyonuna, potansiyeline ve sahip olduğu kumaşa güveniyor ve mukaddes emanetin varisleri olarak onların varlığı ile güç buluyoruz.
Karargahı Anadolu olan ve oradan bütün dünyaya kol kol yayılacak olan “Sultan Fikir’in” bir gün muhakkak “şanlı otağa” yeniden geleceğine inancımız tam olmakla birlikte, bu idealin işçileri olarak çalışmakta ve istikbal ve istiklalimizin teminatını ancak bu gayeye ulaşmak için cehd etmekte buluyoruz.
Hakk’ın yolunda, karıncanın ağzında taşıdığı su damlası olma liyakatine erişebilirsek ne mutlu, bu liyakate malik olmanın arzu ile başarıyı ve takdiri Cenab-ı Allah’ın (cc) mutlak adaletine tevdi ediyor ve kalemlerimize bereket ve istikamet vermesini niyaz ediyoruz…
Zamanın ruhunu kavramak, zamanın bilgisine vakıf olmakla mümkündür. Hiç bir önyargı ortaya koymadan, hiç bir fikre peşin hükümle bakmadan, dünyada saklı hikmeti kavrayabiliriz. Yorulacağız; fikir çilesi çekeceğiz, tartışacağız, akranımız olan gençler için bir saba rüzgârı, bir umut olacağız, inşaallah. Kaderimizin çağrısına kulaklarımızı açık tutacağız; coğrafyamıza, kültürümüze ve gençlerimize yol göstereceğiz. Gayret bizden olursa Allah yardım eder, kuşkuya mahal yok.
Fikirname Dergi © 2018 | Tüm Hakları Saklıdır